Acting out: Uyumsuz davranışın tekrarıdır. Psikoterapi sırasında alttaki duyguların sözel anlatısı yerine geçer.
Afektif uygunsuzluk: Kişinin tepkileri koşullara uyumsuzdur. (Bkz: Şizofreni, afektif bozukluklar ve organik durumlarda görülür.)
Affekt: Duygu durum, mizaç olarak tanımlanır.
Ajitasyon: Motor huzursuzluk, subjektif anksiyete ile birlikte olur. Anksiyete bozukluğu ve depressif bozuklukta görülür.
Akatizi: Exstrapiramidal sistemin fonksiyon bozukluğuna bağlı motor huzursuzlukdur. Antipsikotik ilaçlara bağlı yan etkiden kaynaklanabilir.
Amnezi: Bellek kaybıdır. Alzheimer gibi bir organik beyin bozukluğuna, Korsakov sendromuna, dissosiatif bozukluk veya depresyon gibi fonksiyonel psikiyatrik bir duruma bağlı olabilir.
Asindetik: Düşünceler arasında mantıksal bağın olmayışıdır. Şizofrenide görülebilir. Şovalye hareketi düşünce biçimi ile eş anlamlıdır.
Astenik: Güçsüz, uygunsuz.
Ateksitimi: Duyguları verbalize edememedir. Somatizasyon bozukluğu için bir neden olarak kabul edilir.
Çevresellik: Aşırı detaylı düşünce veya konuşmadır. Belirli bir noktanın çevresinde dolaşma vardır. Bu durum bazen epilepsi, düşük zeka ve obsesif tanısı almış bireylerde de görülebilir.
Delirium: Organik beyin bozukluğu’na bağlı olarak sanrı ve varsayımlarla belirli akut bilinç bulanmasıdır.
Demans: Kronik, genellikle dönüşü olmayan kognitif fonksiyon bozukluğudur. Organik beyin bozukluğuna bağlıdır.
Depersonalizasyon: Kişiliği rüya gibi reddetmektir. Anksiyete, depresyon ile kombordite olarak yani ikincil olarak görülebilir.
Deplasman: Duygunun kişi veya objeden başka bir nesneye kabul edilebilir türde naklidir.
Depresyon: İki madde olarak açıklayacağız;
- Patolojik olması gerekmeyebilen üzüntü ile belirli bir mizaç durumudur.
- Bkz: Depresif bozukluk
Derealizasyon: Dış dünyanın rüya gibi gerçekdışı algılanmasıdır. Depersonalizasyon ile birlikte görülür.
Dismorfofobi: Bedenin bir bölümünün anormal görüldüğüne dair düşüncedir.
Disosiasyon: Bilincin bir bölümünün, geri kalanından ayrılmasıdır. Örneğin; Rahatsız eden bir olayı unutma gibidir.
Düşünce bloğu: Şizofrenide görülen düşüncenin aniden duraksamasıdır.
Düşünce karışması: Kişinin düşünceleri başkalarının onun kafasına soktukları düşünceler olabilir veya kişinin kendi düşünceleri çekilmekte veya yayınlanmaktadır. Şizofrenide görülebilir.
Düşünce sıkışması: Manide görülür. Aşırı konuşma ve düşünce vardır.
Düşünce uçuşması: Manik hastalarda sık görülür. Düşünce akımında anlık değişmelere bağlı olarak ortaya çıkan ani değişmelerdir.
Efori: Artmış biçimde iyi hissetmektir. Örneğin, organik beyin bozukluğu ve manik hastalarda görülebilir.
Ego: Kişiliğin genellikle bilinçli ve gerçekle bağlantısı olan parçasıdır.
Ekolali: Birey çevresinde gözlemlediği insanların konuşmasını taklit eder.
Ekopraksi: Birey çevresinde gözlemlediği insanların davranışlarını taklit eder.
Fiksasyon: Kişilik gelişiminin olgunlaşmamış bir dönemde duraksamasıdır.
Fobi: Belli bir nesne veya durumdan aşırı korkudur.
Fonksiyonel: Biyolojik nedene bağlı olmayan; psikolojik faktörlerle oluşan bozuklukları tanımlamak için kullanılır.
Füg: Bir tür bilinç değişimidir. Depresyonda dissosiyatif bozukluklarda post-epileptik durumlarda, alkol ve ilaca bağlı durumlarda ve kafa travmasından sonra görülebilir.
Hallüsinasyon: Dış uyaran olmaksızın yanlış algılamadır. Fonksiyonel psikoz veya organik beyin bozukluklarında görülür. İşitme, görme, dokunma, somatik, koku ve tat biçiminde olabilir. İşitme halüsinasyonları en sık görülür. Şizofrenide üçüncü tekil şahsın sesleri duyulur. İkincil tekil şahısların sesleri çoğu bozuklukta duyulur. Afektif bozukluklarda ise kişinin mizacı ile ilgilidir.
Hipokondriyazis: Sağlık konusunda aşırı dert etmektir.
Id: Kişiliğin ilkel ve büyük kısmı bilinç dışı olan parçasıdır. Dürtülerle doyuma ulaşmak için uğraşır.
İllüzyon: Bir uyaranın yanlış algılanmasıdır. Ruhsal hastalık kadar normal kişilerde de görülebilir.
İnkar: İç ve dış dünyada gerginliği azaltmak için bilinç dışı bazı bilgileri reddetmektir.
Katatoni: Mutizm ve hareketsizlikle belirlidir. Bilinçte bozulma yoktur. Şizofrenide görülür.
Kelime salatası: Şizofrenide görülebilen neolojizmlerden oluşan ve düşünceyi anlaşılmaz hale getiren durumdur.
Kompülsiyon: Kişinin direncine rağmen kafadan atamadığı düşünceyi atmak için yaptığı hareket. Yapmadığında kötü bir şey olacakmış gibi bir duyguya kapıldığı hareket olarak tanımlanır.
Konfabulasyon: Kişinin kendisinin inandığı düzmecelerdir, bellek kusurlarını örter. Özellikle Korsakof Sendromu’nda olmak üzere amnestik durumlarda ortaya çıkar.
Konversiyon: Baskılanmıs duygunun bedensel belirtiler biçiminde ortaya çıkmasıdır (konversiyon histerisi).
Libido: İki madde olarak açıklayacağız;
- Cinsel dürtü
- Genel psişik enerji
Manyerizm: Konuşma veya hareketin yapay veya abartılmış biçimidir.
Negativizm: Beklenilen yanıt veya davranışın tam tersini göstermektir.
Neolojizm: Şizofrenide görülür. Herhangi bir şeyi hasta için anlamlı bir sözcükle isimlendirmedir.
Nevroz: Gerçek ve iç görü ile bağlantısı kopmayan strese karşı ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Obsesyon: Kişiyi rahatsız eden, istediği halde kafasından atamadığı düşüncelerdir.
Otizm: İki madde olarak açıklayacağız;
- Otistik düşünce: Birey kişisel fantezi ve sanrılara gömülmüştür. Düşünceleri dış gerçeklerden ayrılmıştır. Şizofrenide görülebilir.
- Çocukluk otizmi: Bir çocukluk psikozudur.
Ödipal: Karşı cinsten ebeveyne bilinçdışı istekle belirli bir durumdur. Aynı cinsten olan ebeveyne öfke vardır.
Özdeşleşme: Genellikle hayranlık duyulan başka bir kişinin özelliklerini bilinçli veya bilinçsiz benimsemedir.
Parapraksi: Dil sürçmeleri, unutkanlıklar gibi küçük bozukluklarla giden bilinç dışı duyguları belirleyen bir tablodur.
Perseverasyon: Konuşma veya hareketin sürekli tekrarıdır. Organik beyin bozukluklarında görülür.
Projeksiyon: Kişisel yetersizlikleri ve kabul edilemez duyguları dış dünyadaki kişilere ve faktörlere yansıtmadır. Suçlanmayı önlemek için bilinçdışı kullanılan bir yoldur.
Psikosomatik: Mental nedenlere bağlı fizyolojik disfonksiyondur.
Psikoz: Sanrı ve halüsinasyonlarla belirli ruhsal bozukluktur.
Psödodemans: Geriye dönebilir bir fonksiyonel bozuklukta, Örneğin: depresyonda kognitif fonksiyonların bozulmasıdır.
Psödohalusinasyon: Görme veya işitme biçiminde kişinin iç dünyasından gelen algılama bozukluğudur. Kişi durumu gerçekdışı olarak değerlendirir.
Rasyonalizasyon: Kişinin davranışlarının gerçek nedenini hafifleterek açıklamasıdır.
Reaksiyon formasyon: Kabul edilebilir düşünce baskılanmıştır. Kişi olanı biteni karşıtı ile açıklamaya çalışır.
Referans fikirleri: Dış olayları yanlış yorumlamadır. Paranoid durumlarda ortaya çıkabilir. Hiç psikiyatrik veya psikolojik tanı almamış titiz ve genç insanlarda da olabilir.
Regresyon: Düşünce, duygu ve davranışların ilkel dönemlere dönmesidir.
Represyon: Bilinçten çıkarılan, kabul edilemeyen düşünce ve impulslardır.
Rezistans: Psikoterapi sırasında bilinçdışı materyalin yorumlarına direnç göstermektir.
Sanrı: Eldeki bilgilerle yanlışlığı gösterilemeyen, sosyal grupla aykırılık gösteren yanlış inançtır. Fonksiyonel psikoz ve organik psikozlarda görülür. En sık kuşku biçiminde ortaya çıkar. Affektif durumla depresyon veya manide uyum gösterir. Depresyonda suçluluk, nihilistik ve hipokondriyak sanrılar, manide büyüklük sanrıları görülür. Dinsel ve cinsel sanrılar ek örneklerdir. Birincil (otokton) sanrılar birden bilince gelir. Bunu sanrılı mizaç izler. Şizofreninin ilk belirtilerindendir. Ardında sanrılı algılama, sanrılı bellek görülür. İkincil sanrılar ardından elabore olarak gelir.
Sınır vaka: İki madde olarak açıklayacağız;
- Psikoterapistler tarafından psikoz sınırında görülen hastalar için kullanılan terimdir.
- DSM-IV’te bir kişilik tipidir.
Siklotimik: Mizaç değişikliği eğiliminde olan bir kişilik tipidir.
Somatizasyon: Duygusal gerginliği, fiziksel yakınma biçimine dönüşmesidir.
Sterotipi: Şizofrenide görülebilir. Anlamsız, rahatsız edici tekrar edici, hareketlerdir.
Süblimasyon: Engellenmiş isteklerin sosyal yönden kabul edilebilir kanallara yönlendirilmesidir.
Süperego: Kişiliğin eleştiren parçasıdır. Anne, baba standartlarına göre gelişir.
Verbijerasyon: Bir sözcüğün veya cümlenin sürekli tekrarıdır.
Bağımlılık: Bir maddeye veya davranışa psikolojik ve fizyolojik bağımlılık
Antisosyal kişilik bozukluğu: Sosyal olarak kabul edilemez bir davranış modeli ile belirgin kişilik bozukluğu
Anoreksiya nervoza: Kişinin kilosunu kontrol etmek için yemesini kısıtlama ihtiyacı ile karakterize edilen yeme bozukluğu
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Kişinin odaklanamaması, hareketsiz oturması veya dürtüsel davranışlarını kontrol edememesi ile belirgin bir bozukluk
Bipolar bozukluklar: Depresif ve manik dönemler arasında dalgalanan duygudurum bozuklukları
Borderline kişilik bozukluğu: Bir kişinin dürtüsel, düzensiz davranış ve istikrarsız ilişkiler sergilediği kişilik bozukluğu
Bulimia nervoza: Bir kişinin kilosunu kontrol etme çabası içinde aşırı yeme ve yiyecekleri çıkarma zorunluluğu ile belirgin olan yeme bozukluğu
Bilişsel uyumsuzluk: Bir kişi inançlarıyla çelişen bilgilerle karşılaştığında ortaya çıkan kaygı durumu
Demans: Kişinin önemli bilişsel gerileme yaşadığı durum
Depresyon: Motivasyon, enerji ve neşe eksikliği ile belirgin duygudurum bozukluğu
Dissosiyatif bozukluklar: Kişinin kısa veya uzun süre gerçeklikten koparak kendini duygusal travmadan koruduğu bozukluklar
Yeme bozuklukları: Kişinin yeme alışkanlıklarını kontrol ederek çevresini kontrol etmeye çalıştığı bozukluklar
Yaygın anksiyete bozukluğu: Tipik olaylar hakkında sürekli endişe modeli
Histrionik kişilik bozukluğu: Kişinin dikkat çekme arzusu ve yüksek duygulara eğilimi ile belirgin kişilik bozukluğu
Hipokondriyazis: Kişinin ciddi bir hastalığı veya hastalığı olduğuna inandığı bozukluk
Delilik: Bir kişinin eylemlerinin sorumluluğunu alamadığını gösteren yasal terim
Duygudurum bozuklukları: Kişinin hızlı, değişken ruh hali değişimleri yaşadığı bozukluklar
Munchausen sendromu: Bir kişideki bozukluk, bir hastalık üreterek dikkat çekmeye çalışır. (Bakıcının bir çocukta veya hastada hastalık uydurması durumunda vekaleten Munchausen olarak bilinir)
Narsisistik kişilik bozukluğu: Bir kişinin aşırı önemlilik duygusunun empati eksikliğine yol açtığı bozukluk
Obsesif-Kompulsif bozukluk: Kişinin çevresini kontrol etmek için obsesif ve/veya kompülsif bir ihtiyaçla karakterize edilen anksiyete bozukluğu
Panik bozukluğu: Sürekli ve beklenmedik panik atak deneyimi
Kişilik bozuklukları: Kişinin birincil kültürüne veya çevresine özgü olmayan davranış ve deneyim kalıpları
Fobi: Aşırı, irrasyonel bir korku ile karakterize edilen kaygı bozukluğu
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB): Çevresel bir tetikleyicinin kişinin travmatik bir olayın stresini veya travmasını yeniden yaşamasına neden olduğu durum
Psikoz: Aşırı derecede çarpık ve gerçeklikten farklı algı
Psikosomatik: Kişinin hasta olduğuna inanmasının neden olduğu fiziksel bir hastalık
Şizoid kişilik bozukluğu: Bir kişinin sosyal becerilerini ve duygusal işlemesini engelleyen kişilik bozukluğu
Şizofreni: Kişinin halüsinasyonları, sanrıları ve düzensiz davranışları içerebilen alternatif bir gerçeklik yaşadığı bozukluk
Madde kötüye kullanımı: Kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen uyuşturucu kullanım şekli
Kaygı: Gerçekle orantılı olmayan endişe veya korku
Bağlanma teorisi: Henry Harlow’un dört bağlanma stili teorisi (güvenli, kaçınan, endişeli ve dağınık)
Tutum: Farklı durumlarda değişen bir kişinin zihniyeti
Önyargı: Bir şeye karşı veya bir şeye karşı yargılı düşünce, davranış, fikre sahip olmak
Büyük Beşli: Beş ana kişilik özelliği (nevrotiklik, dışa dönüklük, açıklık, uyumluluk ve vicdanlılık)
Katarsis: Bilinçsiz düşüncelerden oluşan rahatlama bilinçli hale gelir
Biliş: Zihinsel aktivite (örneğin, anlama, yaratıcılık, problem çözme)
Bilinç: Kişinin etrafındaki dünya hakkındaki farkındalığı
Yapı: Bir düşünme veya teori yöntemi
Başa çıkma mekanizması: Stresi yönetmek ve/veya azaltmak için araç
Savunma mekanizması: Duygusal travma veya strese karşı kendini savunma aracı
Sanrılar: Yanlış olduğu kanıtlansa bile tutulan inançlar
Ego: Freud’un ahlaki vicdan (süperego) ile ilkel içgüdüler (id) arasındaki çatışmayı dengeleyen ruh modelinin bir parçası
Duygusal zeka: Kişinin duyguları düzenleme, işleme ve ifade etme yeteneği
Dışa dönüklük: Diğer insanların yanında olmaktan enerji kazanan bir kişi
İhtiyaçlar hiyerarşisi: Maslow’un insanların motivasyonlarının kendini gerçekleştirmeye yol açan dört ihtiyaç seviyesinden (fizyolojik, güvenlik, sevgi ve aidiyet ve öz saygı) geldiği teorisi
Zeka katsayısı (IQ): Kişinin bilişsel yeteneklerini ölçen puan
İçe dönüklük: Yalnız kaldıktan sonra enerjik hisseden kişi
Uzun süreli bellek: Bilgileri uzun süre depolayan bellek sistemi
Farkındalık: Şimdiki ana odaklanmak için beş duyuyu da kullanma yeteneği
Doğaya karşı yetiştirme: Kişinin genlerinin (doğa) yetiştirilme tarzlarından (nurture) daha fazla veya daha az etkili olup olmadığı hakkında tartışma
Paradoks: Çelişkili bir ifade
Patoloji: Hastalık ve / veya davranışın bilimsel çalışması
Kişilik: Kişinin standart düşünme, hissetme ve davranma modeli
Projeksiyon: Kişinin kendi olumsuz davranışını başkalarına uygulayan savunma mekanizması
Şema: Ön bilgi ve beklentileri içeren zihinsel model
Kendini gerçekleştirme: Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki en yüksek ihtiyaç; kişinin tam potansiyelini gerçekleştirme ihtiyacı
Kısa süreli bellek: Bilgileri yalnızca kısa bir süre için depolayan bellek sistemi
Öz yeterlilik: Kişinin zorluklarla başa çıkabileceğine dair bilgisi ve güveni
Stres: Zorlu koşulların kişinin zihinsel ve duygusal refahı üzerindeki olumsuz etkisi
Süperego: Freud’un ahlaki kararları ele alan psişe modelinin bir parçası; vicdan olarak da bilinir
Pdf Dosyası Olarak İndirmek İçin Tıkla
Psikolog Burak AKKAYA
Yorum kapalı