Günümüzde birçok kişi bilinçaltı ve bilinçdışı kavramlarını yanlış kullanmaktadır.

Peki, bu kavramların doğrusu nedir?

Hepimizin hayatımız boyunca adını en az bir kere olsa da duyduğumuz Sigmund Freud’un psikanaliz kuramında bahsettiği bilinçaltı, bilinçdışı ve bilinç kavramlarını sizlere bu yazımda açıklayacağım.

Öncelikle bilinçten başlayalım.

Bilinç: İnsanın kendisini, çevresini ve etrafında olup biten durumları tanıma, algılama, kavrama, fark etme yetisidir. Kendi duygularının, kendisi dışındakilerin farkında olması ve kendisini birey olarak algılayabilme durumdur.

Bilinçli halimizle adımızı, soyadımızı, tutuğumuz takımı, en iyi arkadaşlarımızı, yemekleri düşünmeden cevaplayabiliriz.

Bilinçaltı: İnsanda, ihtiyaç durumunda bilincine çağırabildiği zihin bölgesine bilinçaltı denir. Bilinçaltı, bilinçli halimizde olmayan ama düşünerek bilinçli hale gelen bilgileri içerir.

Bilinçaltına örnek olarak; ilkokul öğretmenimizin adını, ilk gittiğimiz sinema filminin adını, ilkokuldaki en iyi arkadaşımızın adını örnek olarak verebiliriz. Bu bilgileri bilinçli halimizle hatırlamayız ama bize sorulduğu zaman belirli bir düşünme süresinden sonra cevap verebiliriz.

Bilinçdışı: Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz ama yaşamımız boyunca bizi etkileyen varlığını kabul ettiğimiz ruhsal süreçlerdir. Bilinçdışı uçsuz bucaksız bir depodur.

Bilinçdışının yansımasını rüyalarımızda, bazı davranışlarımızda görebiliriz.

Psikolog Elif Nil Arslan